13 Oca 2010

Güzeli Yok Ondandır

-Velev ki bundan yani. Kaptan ne diyordu hacı?

- Öyle deme be Kamil. Bu yerin dibine batasıca kakalakta tek başımayız...


- Tabii. Geçmiş, bakınca, hep sonundan bahseden bir adam. Yalan be hacı. Yalan amınakoyım. Sonu mu kaldı. Yada hacı yaşadığımızı düşündüğümüz şey bir fiziki bir olay mı? Öyle ise oka sonu var diyeceğiz. Ama sanki daha fazla metafizik var işin içinde. Yani demek istiyorum ki. Bizim kurallarımız matematik hesaplarımızın asallıgı olmadığı bir yer ise burası. Boşuna çektiğimiz işkence, insan kurallarına göre yargılanıyoruz. Ve aldığımız her uyarı, ceza, hasret boş amına koyım. Hepimiz bir diğerini yargılamaya hüküm vermeye can atıyoruz. Birilerinin kaderini elinde tutmak. En derinlerde kalmış Tanrıcılık oyununu oynamak. Yargılamak işte bu hacı. Bende yapıyorum. Geçen gece kafamda sadece köprü hesapları, göt kadar odanın içinde ilerlemeye çalışıyorum. Bir o yana bir bu yana. Tak tak cama vuruyor, Selo müptezeli. Hacı bir an için, bir ampul parladı. Kafanın içinde, belki başka bir yolu var bu müptezel onu haberini vermeye geldi dedim. Kalktım, bir çıtır bir şeyi varmış içmeye adam arıyor. Takıldım peşine bekliyorum. içimden konuş lan müptezel diyorum. Bana gerekeni ver. Tabii hep aynı geyikler. Bir ara baktım kendisiyle ilgili bir hikaye anlatıyor. Yanlışsın abi dedim. Çok yanlış yapmışsın. Selo kızdı. Ben işi çözdüm. Ben kimim hacı neyim ? Bana kim verdi Selo'yu yargılama hakkını? Özür diledim müptezelden abi dedim. Ben nerdeyim ki seni bütünüyle göreyim. Sonra başladım buna anlatmaya ön yargıları, sonradan edinilmiş yargıları, insanların bu kanaatlere dayanarak kendileri ve diğerleri için, hayatı yaşanamaz hale getirişlerini. Darlandı Selo. Bir şeyler dedi. Bana. Benim hakkımda. Ne mi oldu. Kaç gün geçti aradan. bir hafta kadar. Şimdi köprü hesabını azalttım. Yargıyı düşünüyorum. Yargıya kanaate atıyorum suçu. Anlatamıyorum ya. Siktir et.

- Benim çok oldu. Oraları boş bırakalı. Sana ne diycem bir film var izle onu kamil pandora's box diye. Sen diyorsun ya bırakıp gitti diye. her seferinde. Orda alzheimer bir karı var. Oğlu var bunun senin benim gibi müptezelin boşvermişin biri. Ona bir kaç kelime yapıyor. Benim gibi odunu bile acıttı gösterdiği gerçek. Karı ogluna diyor ki :
Arkanı döndükten sonra bana hayata ne farkeder.Bırakıp gitmemişsin.
Düşün çöz. Arkan dönük kamil. ondandır. herkesin ilk götünün hatırını sorması. Uyandırıyorum.

Hiç yorum yok: