Sarhoş oldum da
Seni hatırladım yine;
Sol elim,
Acemi elim,
Zavallı elim!
Orhan abi ki baba demek geçiyor içimden. Talih yol vermedi baba bile olamadan gittin bir iski çukurunda.
Aşiyan; Hisarı az geçince Bebek istikametinde.
Yaş 17.
Öğrenebildiklerinin toplamı: Bazı materyaller var. Geçmiş iki senede babadan gelen bir iştihatla, edinilmiş tecrübeler; Alkol güzel yapıyor. Cesaret, sevgi, neşe dolu bünye. Bali, tiner, vernik ve bilumum uçucular. Hacı bana bir şey yapmadı hep baş ağrısı. Soluk alma problemleri. sikerim balisini ve tonları. Esrar çocukken peder yollamış karakolun karşısında ki Ketenci'nin kahvesine, çay bardağı ölçüsünün makbul olduğu yıllarda, duble çay bardağının kubar ölçüsü, iki çay bardağının ot hesabı olduğuna ayıkmışın. Üç belki de dört cigaralık kovalamışın. Hastası olmasanda, aportda bekliyorsun. Ama işte veletsin ya ağalar abilerin önünü kesmiş. Çoluga çocuğa esrar vereni inceltiyorlar. Sene 1998.
Aşiyan sahildeyim.Gençliğimin köpek öldüren markası Güzel Marmara tekelci Mustafa abinin tavsiyesi doğrultusunda bakkal Mucip'ten çözülmüş eski kaşar. Sahilin kenarında ufaktan demlenme vaziyetleri, Pamukbank yazılı banka konuşlanmış akıyorum. Şimdilerde, hayat dediğimiz şeyi yeni yeni kavrıyorum. Elinde kitabı, üstünde çalsada orospu evlatları martısı.Gözleri karşıda. Orhan Veli Heykelinin dibinde piizleniyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder