Bu aralar kendimi sakat etmekten çok, aklıma senin düştüğüne hayıflanıyorum. Hayıflanmak mı sokayım hayıflanmaya. Gögsümün ortasında, emekçi kardeşim sirk fili akrobasik hareketler yapıyormuş gibi hissediyorum. Olmuyor be olmuyor. O kadar bok. Öyle sıradan kahverengi bok da değil; Evriminin pik noktasında, seleksiyonlar sonrasında neticelenen, en sert boklar. Bir aralar olur gibi de oluyordu.
Şimdilerde içimdeki yerlerin ki; bu her yer oluyor, sızlıyor. Seni çok özlüyorum. Bir gün geri kazanırım diye türlü hayaller, bir ton bok, zamansız akan gözyaşlarımla bekliyorum.