8 Şub 2012

Sorguluyorum

Hani o amerikalı piçlerin hayatımıza girdiği her yerde söyledikleri şey var ya. Komple yalan.
"Yaptıklarından çok yapamadıklarından pişman olursun."

Tuluatına sokayım. Öyle değil işte. Yaptıklarım, yediklerim, içtiklerim, sevdiğim, nefret dolu kaldığım. Algı sınırıma giren her şey. Sizden dolayı pişmanım. Bu gün için içerisinde bulunduğum koşullar nedeniyle pişmanım. Köpek gibi severken, kabullenemediğim için pişmanım. Bu değiştiremez ama yarını:

Yarın yine pişman kalkarsın. Göt kadar odanın içinde, ne kadar da gereksiz bir ton eylem yaptığın için pişman olursun. Sonra bir kapak alırsın. Daha sonra bu kadar hızlı ve çok içtiğin için pişman olursun.
Tekerrür bakidir.

Sonuç: Başımıza gelenleri seçme şansımız yok. Sadece kabullenirsin. Yada kabul etmezsin. Kendi algı sınırının içerisinde; sıkışık, boş, kendine diğerlerine bir şey veremeyen, akıllı ve aptal olarak idame ettirirsin mevcut karışıklığı yada düzeni. Tabii birde şu varki, her ne boksa algılayabildiklerin, önemli yada önemsiz sadece senin.

Diğerleri anlamaz.

Hiç yorum yok: